ÇEV’in Tarihçesi

Çağdaş Eğitim Vakfı; 1994 yılında, bütün insanlarımız için daha iyi yaşam seviyesi umuduyla yola çıktı. Bunun temeli de çağdaş ve nitelikli eğitim…

Ülkemizde; Toplumun önde gelen “Prof.Dr.Türkan Saylan, Prof.Dr.Necla Arat, Prof.Dr. Aysel Çelikel, Prof.Dr.Oya Başak, Gülseven Yaşer” gibi eğitime gönül vermiş aydınların öncülüğünde, ulusal eğitim alanında yaşanan sorunlara çözüm üretmek, aklın ve bilimin yol göstericiliğini benimsemiş, insan haklarına saygılı, Cumhuriyetin değerlerini özümsemiş nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuş bir vakıftır.

ÇEV’in Amaçları

 Türk eğitim sisteminin laik, bilimsel, akılcı, özgür ve demokratik nitelik kazanmasını ve kurumsallaşmasını sağlamak,
 Akılcı, çağdaş, bağımsız düşünen; araştırmacı, yeniliklere açık bireyler yetişmesine destek olmak,
 Ulusal eğitim sistemine katkıda bulunacak bilimsel araştırmalar, incelemeler ve çalışmalar yapmak,
 Bilim ve tekniğin çağdaş olanaklarını sürekli izleyerek bunları eğitim alanında Türk insanının hizmetine sunmak,
 Eğitimin her düzeyinde, öğrenim kurumları, yurtlar, eğitim evleri, aile okulları kurmak ve kurulmuş olanlara destek vermek,
 Çağın gereksinimleriyle uyumlu bir eğitim sistemi oluşturulmasında sivil toplum güçlerini harekete geçirmek,
 Aile okulları açarak aileleri eğitmek,
 Her seviyedeki okullardaki eğitim faaliyetlerini, ders, öğretmen, malzeme ve yapı olarak desteklemek,
 Üniversiteler ve okullarda eğitime katkıda bulunacak her türlü panel, seminer ve söyleşiler düzenlemek.

ÇEV’in Görevi

Bugün gelinen noktada, karsımızdaki temel tercih; ulusal eğitimde ya aklı özgürleştirilmiş “düşünmeyi göze alan çağdaş bireyler”; ya da aklını belli bir fikir, inanç ya da ideoloji ile sınırlamış bunun dışında düşünmeyi reddeden bu çerçeve için sadece “birilerine itaat eden insanlar yetiştirmek olacaktır. Burada, her türlü çıkar duygusundan uzak, toplumda belirgin yanlışları düzeltmek, topluma çeşitli alanlarda artı değerler katmak üzere kurulmuş olan “Çağdaş Sivil Toplum Kuruluşlarına” büyük görevler düşmektedir.

Çünkü gelişim süreklidir ve belli aşamalar içinde gerçekleşir. Çocuk yaştan başlayarak aileden ve çevreden alınan değerlerle oluşturulan kişiliklerin geliştirilmesi yönünde sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları, özellikle az gelişmiş ülkelerde çok daha önem taşımaktadır.

Gelişmiş Batı toplumlarında STK’ler gerçekten etkin bir güç olarak toplumların sosyal, kültürel ve siyasal yaşamlarında kendilerini kabul ettirmişlerdir. Kendi konuları ile ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirme ve kamuoyu yaratmada etkin rol oynarlar. Bu toplumların bireyleri de sadece bir kuruluşa değil, bir çok sivil toplum kuruluşuna üyedirler ve aktif olarak görev yaparlar.

Daha çok çocuğumuzun bugünü güzel yaşaması ve güzel bir gelecek düşlemesi için destekte bulunarak, daha umutlu bir yarın hayalimize siz de ortak olabilirsiniz!